|
Talat Atilla 6 Bakan! Özgür Özel'in adaylığı tamam! 'Ruhsal Kontrat' bitti mi? Nefes! |
|
Cengiz Altınsoy Türkiye'yi büyütmek için Ankara'yı küçültmek lazım |
|
Adnan Küçük GAZZE’DE ATEŞKES: SOYKIRIMCILARA ZULÜMLERİNİN HESABI SORULMAYACAK MI? |
|
Tuğba AYAN Hoş geldin Hıdrellez |
|
Melike Topuk Süreç mi, sonuç mu? |
|
Zahide Guliyeva KISKANAMAZSINIZ! |
|
Derya Çöl Sevmeden koştum, koşarak değiştim |
|
Seyhan Korkmaz CUMHURİYET: HER GÜN YENİDEN DOĞMAK |
|
Kıvılcım Kalay KAHVE KOKULU SABAH |
|
Canan Sezgin EYLÜL’ÜN SİHİRLİ TUTULMALARI |
|
Tuğrul Sarıtaş MAGANDALAR KURAL TANIMIYOR ARTIK! |
|
Tekin Öget İÇİMİZDEKİ KRİPTO SİYONİSTLERE DİKKAT |
|
Esra Süntar TRENDE IŞIK HIZI ŞOKU |
|
M. Kürşat Türker Bazen rakamlar veya harfler sıralanarak gelir |
|
Ersan Yıldız Sedat Peker |
|
Haktan Kerem Ural BİR SANİYESİNE BİLE HÜKMEDEMEDİĞİMİZ BİR HAYAT İÇİN, BU KADAR FIRILDAK OLMAYA GEREK YOKTUR! |
20 yıllık iktidarın en kritik iki kararı Çözüm Süreci ve Başkanlık Sistemini getirmek oldu sanırım.
Ve ikisinden de ağır hasar aldılar...
Çözüm Sürecine 'PKK'yı meşrulaştırır!'
Başkanlık Sistemine de 'Tek kişilik iktidar getirir!' gerekçeleri ile ilk seslendirildiği andan itibaren yazdığım-konuştuğum tüm medya organlarında karşı çıktım.
Bu karşı çıkışlarımın bana hakaret, iftira, alan daraltılması vs. gibi bedelleri oldu ve olmaya devam ediyor!
Beni boşverin hadi, bugüne gelirsek...
Özgüvenini kaybeden iktidar şarampole doğru 5. viteste ilerliyor!
Devlet ve parti olgusunu birleştirme teşebbüsünü 2 bin yıllık devlet tecrübesi bir türlü içine sindir(e)medi!
Cihan imparatorlarının yanına dahi sadrazam koyan gelenek...
Böyle bir esas duruşu kabul etmedi!
Teklik Allah'a mahsus!
Olmaz...
Olamaz...
Olamazdı...
Olmamalıydı...
Oldu ve ne olduğu görüldüğü halde bir şey olmamış gibi davranmak ne kadar da ilginç değil mi?
Giden tüm iktidarlar bu tarz siyasi obsesif halden çıkamadıkları için gittiler!
Çoğu kez gelmemek üzere!
Siyaset, siyasetçi ile yapılır!
İktidar, ne kadar siyasetten anlamayan varsa köşe bucak arayıp buldu!
Yetinmediler!
Büyük kibirlerine bakınca, tanımayanlar için her birini Yeniköy Yalı'sında doğmuş sanırsınız!
İtiraz ettikleri ne varsa hemen hemen hepsini yaptılar.
Hala "Nerede hata yapıyoruz?" yerine...
"Hatalarımızı kimler söylüyor!" diye kara kalemle not almaları yok mu?
Tek tek konuşunca "Gidişimiz hayra alamet değil" diyenler...
İki kişi bir araya gelince "Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştayız!" diye birbirlerine karşı dahi samimi olamıyorlar.
Şöyle bir geriye çekilip...
"Sahi, biz ne yapıyoruz?" diye şapkayı önüne koyup...
Yaptıklarını başka bir iktidar yapıyormuş gibi düşünmeleri bile ne yaptıklarını görmeleri için yeterli olacak!
E-posta
Facebook
Twitter
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
| Bu yazı 71842 defa okunmuştur. |
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|

40
39













